Hasan Çavuş Kimdir ?

Hasan Çavuş, 1900’lü yılların başlarında Bulgaristan’dan göç eden bir ailenin çocuğudur. O yıllarda Bulgar zulmünden kaçarak İzmir’e gelen Hasan Çavuş 1. Dünya Savaşı döneminde asker olarak, her Türk genci gibi cepheye koşar. Çavuşluk unvanı, vatani görevinden gelir.

Çanakkale Savaşı’na da katılarak Gazi unvanını alıp, dönemin Harbiye Nazırı Enver Paşa tarafından “gazilik madalyası” ile ödüllendirilen Hasan Çavuş o yıllarda tanıştığı Fatma Hanım ile yaşamını birleştirerek Bandırma'ya yerleşip helvacılık mesleğine girer.

1 Dünya savaşı yıllarının yarattığı yokluk ve kıtlık günlerinde çok büyük özverilerle, her yerin yıkılıp yakıldığı o günlerde, küçük bir barakada mesleğini sürdüren Hasan Çavuş, şeker bulamadığı bu dönemde üzüm pekmezi ile helva yapmak zorunda kalır.

Hasan Çavuş’un Fatma Hanım’la evliliğinden, Mehmet, Hakkı ve Sıtkı isimlerinde üç oğlu dünyaya gelir. Mehmet ve Hakkı kardeşler, babaları ile birlikte helvacılık işini sürdürürler. Baba oğullar, yıllarca omuz omuza çalışarak mesleklerini sürdürürken, Hasan Çavuş 1960 yılında yaşama veda eder. Artık baba mesleği helvacılığı sürdürmek Mehmet ve Hakkı Argüden kardeşlere kalmıştır. 1970 yılında Hakkı Argüden’de vefat edince mesleği, Mehmet Argüden sürdürür.

Mesleğe halen “üçüncü kuşak” konumunda yürütülmekte bulunan Yekta Argüden, 1987 yılında yaşlılık ve rahatsızlık nedeniyle mesleği bırakmak zorunda kalan babası Mehmet Argüden’in doğum yılı 1917’yi firmanın kuruluş yılı olarak kabul ettiklerini, babasının 1992 yılında yaşama veda ettiğini vurgularken, şunları söylüyor;

“1917 yılında başlayıp, bölgemizde ve ülkemizin bir çok yöresinde tanınan Hasan Çavuş Helvacısını tescilli bir marka durumuna geldi. Hizmetimizi, bundan sonraki kuşaklarımızla da aynı meslek ahlakı içinde sürdüreceğiz”